Alessia Piperno şöyle diyor: "Seyahat etmek bana hayata teslim olmayı öğretti."

'Hayat Bazen Garip Dönüşler Yapar' Alessia Piperno'nun son kitabı. Tuhaf dönüşler yaptı. Baş döndürücü zirvelere ulaştı. 2016'da dünyayı tek başına keşfetmek için İtalya'dan ayrılmaya karar verdi. Elliden fazla ülkede ve beş kıtada yaşıyor ve çalışıyor, seyahatlerini sosyal medyada paylaşıyor. 28 Eylül 2022'de, yani otuzuncu doğum gününde İran'da tutuklandı ve Tahran'daki Evin Hapishanesi'nde (gazeteci Cecilia Sala'nın da tutulduğu hapishane) 45 gün geçirdi. Hapishane deneyimlerine odaklanan 'Azadi!'den (son kitabı gibi Mondadori tarafından yayımlandı) sonra, dünyaya ve kendine bakış açısını değiştiren üç yer -Samoa, Endonezya ve Amazon- hakkında bir anı kitabıyla geri dönüyor. Yazar, kitabını Silvia Malacarne ile birlikte Salı günü saat 18:00'de Bologna'daki Via Orefici'deki Coop Ambasciatori kitabevinde sunacak.
Piperno, seyahat etmenin seni her zaman kaçtığın her şeyle yüzleşmeye zorladığını söylüyorsun. Neyden kaçınmaya çalışıyordun?
"Her zaman kontrolü kaybetmekten korktum. Örneğin, içki içme fikri beni rahatsız ediyor; en ufak bir değişiklik hissine bile dayanamıyorum. İran'daki deneyimim bu korkuyu daha da artırdı. Evin'de elimde hiçbir şey yoktu ve bu beni çok korkutuyordu. Tahran'dan sonra Amazon'a gittim ve orada pes etmenin ne demek olduğunu anlamaya başladım. Sadece bir misafirdim, Doğa Ana tarafından karşılanmıştım."
Hayatınızda aldığınız en garip değişim ne oldu?
"Yazar oldum. Gizlediğim bir hayaldi bu. Çocukken şiir yazmayı çok severdim. Konuşmak her zaman daha zordu, sanki içimde iki dil varmış gibi; biri sözlü, diğeri yazarken kullandığım. Şimdi üçüncü kitabım üzerinde çalışıyorum."
Bu anıyı yazma ihtiyacı ne zaman duydunuz?
"Zaten ilk kitabımı yazıyordum, çünkü hapishaneden sonraki hayatımı 'yeniden keşfetme' hikâyemi anlatmam gerekiyordu."
Yazar ve seyahat planlayıcısı olmasaydınız başka ne yapmak isterdiniz?
"Askerlik. Pilotluk kariyerini seçerdim; paraşütle atlamaya başladığımda ilk karşılaştığım dünyaydı bu. Hayvanlarla çalışmayı da isterdim ama veteriner olamazdım; kan beni korkutuyor..."
Seyahatlerinizde kendinize sorduğunuz sorulardan biri de 'Beni ne mutlu eder?' idi. Sonunda bunu çözebildiniz mi?
"Evet, ama mutluluğun kalıcı bir durum olmadığına inanıyorum. Huzurun zirveleri olabilir. Ve 'mutluluğun peşinde' sloganından daha çok, huzurun peşinde koşmaya inanıyorum."
Peki, onun son huzur zirvesi?
"Sunumlarım sırasında, dinleyiciler arasında tanıdık yüzler, yakın dostlarım veya bir önceki kitaptan tanıştığım kişilerle her karşılaştığımda."
İl Resto Del Carlino